'Yemeksepeti' küresel marka olma yolunda
Basit bir fikirden marka yarattı, şimdi global çapta bir şirket haline dönüşüyor. Yemeksepeti.com'un CEO'su Nevzat Aydın bu yıl 4 ülkede daha faaliyete geçeceklerini hızlı bir büyüme dönemine girdiklerini söylüyor.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
İSTANBUL - Yemeksepeti.com'un kurucusu ve CEO'su Nevzat Aydın, yeni nesil girişimcilerin en parlak örneklerinden biri. Henüz 23 yaşında kurduğu şirketi yemeksepeti.com bugün yabancı fonların radarında. "İlgi müthiş, bu yıl içinde stratejik bir ortak alabiliriz" diyor Nevzat Aydın. Ancak şirketin tamamını satmayı düşünmüyor. Çünkü yemeksepeti.com çok hızlı bir büyüme sürecine girmiş. Geçen yıl yüzde 55 büyümüş şirket, bu yıl için hedef ise biraz daha mütevazi: Yüzde 50. Aydın, "Böyle hızlı büyürken tamamını satmak istemiyorum ama gelişmeleri değerlendireceğiz" diyor. Aydın geçen ay Münih'te düzenlenen Digital Life Design'a Türkiye'den katılan az sayıda isimden biri oldu. "Konferansta Türkiye özel bir oturumda tartışıldı. Bu, Türkiye'nin ne kadar dikkat çektiğini gösteren bir gelişme" diyor.
Grup satış siteleri netten alışverişe ısındırdı
Türkiye'de internette alışveriş yapmaya birkaç yıl öncesine kadar çok az sayıda insan 'cesaret ederdi'. Ancak son dönemde e-ticarete hızla ısındık ve TÜİK verilerine göre 2011 itibarıyla halkın yüzde 18.6'sı internetten bir şey alır hale geldi. Nevzat Aydın'a göre 2011 Türkiye'de internet açısından çok önemli bir yıl oldu. "2011 yılında interneti eğlence olarak kullanan bir kesim, getirdiği imkanları keşfederek nette hayatına birebir etki eden işlemleri yapmaya başladı." Bu noktada fırsat sitelerinin de netten alışverişe ısındıran bir etkisi oldu. "Bir özel internet sitesinden alışveriş yapmak olabilir, fırsat satın almak olabilir. Online bankacılık ya da yemek siparişi vermek olabilir. Bu işlemleri yapanların sayısında ciddi anlamda artışa şahit olduk. Kullanıcı sayısı anlamında değil ama elimizdeki internet kullanıcılarının çok daha fazla internetten alışveriş yapar hale geldiği bir yıl oldu" diyor Nevzat Aydın.
4 yeni ülkeye açılacak baklava, pekmez de satacak
Yemeksepeti.com da 2011 yılındaki bu 'e-Ticaret' dalgasıyla hızlanmış. 24 yeni ilde faaliyete geçen site halen 39 il ve Kıbrıs'ta faaliyet gösteriyor. Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri ile de yurtdışındaki faaliyetini sürdürüyor. Bu yıl, 4 yeni ülkeye daha açılacak yemeksepeti.com. Nevzat Aydın hedeflerini şöyle anlatıyor: "6 ay içinde 4 yeni ülkede yemek siparişi almaya başlayacağız. Yeni iller için çalışıyoruz. Yemeksepeti'nin bir ilde olabilmesi için o ile dokunması gerekiyor. Oradaki restoranları bağlıyor, onları promote ediyor, o ile yönelik kampanyalar yapabiliyor. Yemek çok lokal bir iş olduğu için yemeksepeti'nde o lokalizasyonu korumaya çalışıyoruz. Operasyonu buradan yönetiyoruz çünkü buradaki bilgi birikimini her ilde kopyalamak çok mantıklı ve uygulanabilir değil. Ama satış tarafı yani restoranlarla ilişkilerimiz ve lokal pazarlama oradan idare ediliyor.
Yemeksepeti.com'u 14 ülkeye çıkarmayı planlıyoruz 2015'e kadar. Türkiye'de de gitmediğimiz yer kalmayacak."
Nevzat Aydın, önümüzdeki dönemde "kullanıcıya dokunan" yeni fikirlerini de hayata geçirecek. "Yemeğin etrafındaki bir takım projelerle hizmet veriyor olacağız. Sadece paket servisi portalı olmasından öte, dışarı çıkıp yemek yenileceği zaman da restoran yorumlarına bakma, hangi restoranda hangi etkinlik var gibi detaylı, kullanıcıya dokunan bir yapılanmaya gidiyoruz. Lokal lezzetlerle ilgili bir projemiz var. Pestil, baklava gibi yerel ürünlerin yerinden sipariş edilebildiği bir sistem kuracağız. Yani 2012'de Türkiye'de ve yurtdışında coğrafı olarak büyüyoruz. Daha farklı dikey yemek portalları ile de elimizdeki kullanıcıya farklı hizmetler veriyor olacağız. Ama odağımızda hep yemek olacak."
İlk 5 yıl hiç kar etmedik geçen yıl yüzde 55 büyüdük
Bütün bu yeni projelerle yemeksepeti.com'un 2012 yılında yüzde 50 büyüyeceğini öngörüyor Nevzat Aydın. Geçtiğimiz yıl büyüme yüzde 55 olmuş. Kullanıcı sayısındaki artış ise yüzde 40'ı geçmiş. Peki yemeksepeti.com ne kadar karlı? Nevzat Aydın, "2005 yılına kadar, yani kurulduktan sonra ilk 5 yıl yemeksepeti kar etmedi. Son zamanlarda kar elde etmeye başladı ama bütün karı yine işe döndürüyor" diyor. Önümüzdeki süreçte karı yine şirkete aktarmaya devam edeceklerini de vurguluyor.
Bu noktada CEO Aydın, yemeksepeti.com'a gelen yabancı yatırımcı tekliflerindeki artışa işaret ediyor. "Dünyada bir para var ve gidecek yer arıyor. Türkiye önemli alternatiflerden biri. Zaten 2011'e baktığımızda önemli web sitelerinin dünyadan önemli siteler tarafından ortaklığa aday görüldüğünü gördük. Bunun 2012 yılında daha da hızlanacağını bekliyorum. İlgide müthiş bir artış var" diyor. Kendileri için de 2012'nin hareketli geçeceğini öngörüyor. "Biz doğru partneri arıyoruz sanıyorum. Yemeksepeti böyle hızlı büyürken tamamını satmayı düşünmem. Ama 2012'de stratejik bir ortak olabilir. İlgi çok" yorumu yapıyor. Aydın sektörün geleceği açısından çok iyimser: "Geçtiğimiz süreçte 200 milyon doların üzerinde iki değerleme oldu internet sektöründe Türkiye'de. Bundan 3 yıl sonra 1 milyar dolar civarında değerlemeler olacak. Türkiye'deki internet sektöründe milyar dolarlık değerlemeler olacak diye düşünüyorum."
İnternet alanında büyük bir potansiyel var ancak rekabetin şartları da aynı hızda değişiyor. Nevzat Aydın 2000 yılında yemeksepeti'ni kurduktan sonra 4 yıl hiç rakiplerinin olmadığını anlatıyor ve devam ediyor: "Bundan sonra bizimki gibi hiç rakibin çıkmayacağı bir dönem yok artık. Eskiden birkaç yıl içinde rakip çıkıyordu şimdi birkaç ay içinde bir rakibiniz çıkıyor. Çok hızlı büyümeniz, şirketin içine çok hızlı para koymanız, pazarlamaya para harcamanız gerekiyor. Rekabetin çok değiştiği bir yıla giriyoruz."
Başarımızın en büyük sırrı müşteriye verilen hizmette
Yemeksepeti.com basit bir fikirden iyi iş çıkaran bir site. Restoranlardan site üzerinden sipariş veriyorsunuz. Site müşteriden değil, restoranlardan bir ciro payı alarak para kazanıyor. Müşteriye operasyon merkezi üzerinden hizmet vererek siparişin doğru ve zamanında gitmesini koordine ediyor. Nevzat Aydın başarılarının sırrını şu sözlerle anlatıyor:
"Geçen ay 60 restoranı sistemden çıkardık. Biz her ne kadar restorandan para kazanıyor olsak da, kullanıcı tercihini bizim üzerimizden yaptığı için o parayı kazandığımızın farkındayız. O yüzden kendimizi kullanıcı ile restoran arasındaki ilişkide daha çok kullanıcı tarafında konumlandırıyoruz. Restoran üzerinde ciddi yaptırımlar uyguluyoruz. Bizim istediğimiz gibi kullanıcıya davranmayan, bir sorun olduğunda onu çözme yoluna gitmeyen restoranlarla iki uyarı verip sonra sistemden çıkarıyoruz. Zamanla yarışıyoruz biz. Aç kişi bekliyor, siparişi girdikten sonra kum saati işlemeye başlıyor. Sorumluluktan kaçmıyoruz, kullanıcıya bir sorun varsa 'ara restoranı numarası şu onu onunla çöz' diyebiliriz. Ama bizi aramasını, onun problemini sahiplenmeyi istiyoruz. Yemeksepeti'nin bir başarısı varsa bunun çok büyük bir kısmı bu müşteri hizmeti tarafındandır."
Krizsel durumlarda yemek siparişi artıyor
"2009'da ekonomik dalgalanmanın bizim işimize bir negatif etkisi olmadı. Bu yıl da böyle bir beklentim yok. Evet paket tutarının azalacağını öngörüyorum ama dışarıya çıkıp yemek yiyen kitlenin biraz daha evde kalmayı tercih edeceğini ama bu dönemde de yemek pişirmeyeceğini ve yemek siparişinin artacağını öngörüyoruz. Son dönemlerde krizsel durumlarda da hep bu şekilde gelişiyor.
İşini çok iyi yapamayan, kar marjı çok yüksek olan, çok pahalı olan restoranlarda belki bir sıkıntı yaşanacaktır. Ama ben paket siparişin etkileneceğini hiç düşünmüyorum."
Fırsat sitesi işine girmedim öngörüm tuttu, çok mutluyum
Fırsat ve grup satış alanında hızlı bir büyüme var. Bu alanda şirket kurmayı hiç düşünmediniz mi?
Grupon bu işte ilktir. Onun başarısından herhalde ilk haberdar olan ekiplerden biriyiz Türkiye'de. Ne kadar hızlı büyüdüğünü gördük ama biz bu işe girmemeyi tercih ettik. Fırsat sitelerinin en çok iş yaptığı grubun restoranlar olduğunu, yemeksepeti'nin de restoranlarla ilişkisini düşünürsek orada büyük bir oyuncu olabilirdik ama biz çok kısa zamanda çok fazla oyuncunun bu alana gireceğini ve bu işin tabiri caizse suyunun çıkacağını ve birkaç sene içinde büyümenin duracağını öngördük. Hakikaten de bu öngörünün birebir çıktığını görüyoruz. O yüzden çok da mutluyum grup satınalma işine girmediğimiz için.
Size neden rakip çıkmıyor?
Aslında bize de rakip çıkıyor. 70'e yakın şirket çıktı bize rakip ama bunların bilinmiyor olması bizim hizmetimizden memnun olunduğu anlamına geliyor. İlk olmak önemli. 4 yıl kadar biz tektik. Bence kendisini farklı konumlandırmış firmaların bizi geçme şansı vardı. Ama çok da kolay değil, ilk olmanın ötesinde bir şey yapıyoruz burada, operasyon merkezimizle 7 gün 24 saat müşterileri dinliyoruz ve hizmet veriyoruz, restoranları denetliyoruz. Yani bizim ya bir yerde ciddi bir hata yapmamız gerekiyor veya bizim kullanıcılara vermediğimiz bir şeyi vermeleri gerekiyor. Şu ana kadar bunu bulamadılar.
E- ticarette bundan sonra etkili olacak trendler neler?
Dikey e-commerce sitelerinin önemli olacağı bir döneme giriyoruz. Mobilin önemli olacağı ve sosyal alışverişin yani insanların birbirlerine bakarak, görerek alışveriş kararı vermesinin belirleyici konsept olacağını düşünüyorum. Yemeksepeti'nin bütün müşterilerinin yüzde 10'u mobil üzerinden sipariş veriyor. Bir sene içinde oldu bu rakam. Önümüzdeki yıl bu rakamın yüzde 20'lerin üzerine çıkacağını öngörüyoruz. Yani mobil yeni bir kanal olmasının ötesinde ana kanallardan biri olmaya aday ve orada çok önemli bir büyüme olacak. Sadece mobilde yeni iş modelleri ortaya çıkacaktır.
Dragonlar çok karamsar Türkiye'ye gıpta ediyorlar
"Birkaç hafta önce Dragon Dans programının Hollanda'da global çekimleri yapıldı, oradaydım. Dünyanın pek çok ülkesinden Dragon'lar geldi, onlarla konuştuk. Ekonomiye dair çok ciddi düzeyde karamsarlar. Uluslararası pek çok iş ortamında bulunuyorum ama ilk defa Türk olmanın ciddi olarak gıpta edilen bir şey olduğunu hissettim orada. Çok iyi bakıyorlar bize. Genç nüfusuyla, büyüme hızıyla gıpta ile izliyorlar Türkiye'yi."
Girişimci 'seksi' bir kelime oldu beyingöçü tersine dönecek
"Benim zamanımda gençlerin önünde iki yol haritası vardı. Biri uluslararası bir şirkete girmek, ikincisi girişimci olmaktı. Ama girişimci olmak çok iyi bir alternatif değildi, 'ha iş bulamadın mı' derlerdi. Ama son birkaç yıl içinde bu çok ciddi değişti. Girişimciye kız vermezlerdi ama şimdi girişimci bayağı seksi bir kelime haline gelmiş durumda. Obama'nın yaptığı zirve, girişimcilik konseyi kurulması,... Birkaç gün önce Bakan Zafer Çağlayan ile bir kahvaltıda biraraya geldik girişimcilik açısından ne yapabiliriz diye konuştuk... Amerika'ya baktığınızda son 10 yılda yeni istihdamın Kobi'lerden geldiğini görüyorsunuz. Ben giderek girişimciliğin Türkiye'de artacağını, yurtdışındaki Türklerin geri döneceğini, beyin göçünün geriye doğru başlayacağına inanıyorum. İyi bir eğitim ve iyi bir kariyer sahibi Türklerin son zamanlarda bu venture capital, risk sermayesi, melek yatırımcıların Türkiye ilgisi ile ülkeye döndüğünü görüyorum."